Supplement Dünyası

Son 10 yıldır kullanımı oldukça yaygın olan, özellikle yetişkinler tarafından sıklıkla kullanılan diyet takviyeleri, yaygın adı ile ‘supplementler’ beslenme dünyasında oldukça tartışılan bir konu. Sende zaman zaman bu takviyelere hayatında yer veriyor veya bu konuya merakla bakıyorsan bu makale tam sana göre! Supplement Dünyası ile tanışmak için okumaya devam et :)

Diyet Takviyeleri Nedir?
Diyete ek olarak alınan, diyet bileşenleri olan vitamin, mineral, aminoasit vb. bileşenlerden bir veya daha fazlasını içeren; hap, kapsül, tablet, dilaltı tableti, saşe, toz  veya sıvı halinde ağızdan alınması amaçlanan besin takviyeleri olarak adlandırılmaktadır.

Herkes Diyet Takviyeleri Almalı Mıdır?
Eğer beslenmende yeterli çeşitliliği sağlamıyor/sağlayamıyor ve yeterli beslenmiyorsan veya herhangi bir rahatsızlığın mevcutsa bazı takviyelerin alımı ile bu durumun yol 
açabileceği olumsuzlukları önlemek mümkün olabilir. Ancak, takviyelerin sağlıklı beslenme ve besin çeşitliliğinin yerini alamayacak ürünler olduğunu da belirtmekte fayda var.

Bilimsel çalışmalar bazı diyet takviyelerinin sağlıklı beslenme ile birlikte yaşam boyu veya yaşamın belli dönemlerinde kullanımlarının olumlu etkileri olduğunu kanıtlamıştır. Senin için bu takviyeleri yakından inceledim! Hazırsan mutlaka tanıman ve etkinliğini bilmen gereken Top5 Supplementi açıklıyorum;
1. D vitamini: vücutta; kanser oluşumunu ve gelişimini önlemede, kilo kontrolünü sağlamada, bağışıklık sistemini güçlendirmede, kalsiyum ile birlikte metabolizma hızını arttırmakta görevlidir. Birçok metabolizmada görev alan d vitamini vücutta ki hormonlar kadar önemlidir. Ülkemizde yapılan son taramalarda %70 oranında yetersizliğine rastlanan bu vitaminin takviye olarak alınması optimal sağlık için oldukça önemlidir.
Kimler D vitamini takviyesi almalı? Küçük çocuklar, güneş görmeyen ve kapalı alanlarda yaşayan veya çalışan kişiler, gebeler ve emziren anneler, 50 yaş üstü bireyler, bir nedene bağlı olmaksızın bel ve sırt ağrısı yaşayanlar, menapoz döneminde ki kadınlar, bağırsak problemi yaşayan bireyler.
JetNot; gördüğün gibi doğduğun andan itibaren yaşamın her evresinde ihtiyacın olan D vitamini güneş ve besinlerle karşılaman çoğu zaman mümkün değil. D vitamini seviyeni kontrol ettir. Varsa eksikliğini gidermek veya d vitamini seviyeni optimal düzeyde tutmak için takviye almaktan korkma.

2. B12 vitamini: vücutta; kırmızı kan hücrelerinin oluşumunda, nörolojik fonksiyonların düzenlenmesinde, DNA sentezi ve hücre yenilenmesinde, ruhsal dengenin korunmasında rol oynar. Aynı zamanda güçlü bir hafızanın da olmazsa olmazıdır.
Özellikle bebeklik döneminde ki yetersizliğin büyüme ve gelişme geriliğine neden olduğu bilinen bu vitaminin yetişkinlerde yetersizliğinin yetişkinlerde sinir harabiyetine, depresyona, hafıza kayıplarına neden olduğu tespit edilmiştir. Geniş çaplı bir araştırma olan Framingham Offspring çalışmasında da genç yetişkin prevelansında B12 vitamini eksikliğinin geçmiş yıllara oranla arttığı tespit edilmiştir.
Kimler B12 takviyesi almalı? Gastrointestinal bozuklukları olan bireyler, vejeteryanlar, gebeler ve emziren anneler, yaşa bağlı emilim fonksiyonlarının azalması sebebiyle 65 yaş üstü bireyler, günlük beslenmelerinde et grubu besinleri az bulunduranlar.
JetNot; Kan tetkiklerini yaptırırken mutlaka B12 seviyeni de kontrol ettirmelisin. B12 seviyeni 600 mg/ dl’nin üzerine çıkarmayı hedeflemelisin. Bu değerin altında ki B12 seviyesi için doktor ve diyetisyen görüşüne başvurmalı B12 takviyesi kullanmaktan korkmamalısın!
FitNot; B12 vitaminin emilimi midede gerçekleşir. Aldığın takviyenin dil altı veya intravenöz yolla olması vücutta etkinliğini arttırmanın güvenli yollarından biridir.

3. Koenzim Q10: hayvanlarda ve insanlarda vücudun kendi kendine sentezleyebildiği ubikinon ailesinden bir bileşiktir. Serbest radikallerin olumsuz etkilerinden vücudu koruması ile ünlüdür. Enerji üretimini arttırıcı etkisi sayesinde metabolizmayı genç tutan, kasları güçlendiren, kalp sağlığını koruyan, diş ve diş eti sağlığına olumlu etkisi bulunan ve bağışıklık sistemini güçlendiren bu bileşiğin vücutta üretimi yaşa bağlı azalmaktadır. Aynı zamanda diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklara da olumlu etkisi bulunan koenzim Q10’in vücutta sentezi çeşitli hastalıklarda da azalmaktadır.
Kimler Koenzim Q10 takviyesi almalı? Koroner kalp hastalığı olanlar, yüksek kan yağı profiline sahip olanlar, diyabetik bireyler, HIV/ADIS gibi bağışıklık sisteminin güçlü olmasını gerektiren hastalıklara sahip olanlar, hipertansiyonu olan bireyler.
JetNot; uzayan insan ömrü göz önüne alındığında, yaşa ve hastalıklara bağlı vücutta üretiminin azaldığı bilinen bu bileşeni yaşlanmadan yaş almak isteyen bireyler doktor veya diyetisyen kontrolünde yaşamın belli dönemlerinde kullanmalıdır. Optimal sağlık için gerekli olan bu bileşenin takviye dozu bireyden bireye değişir.

4. Omega-3: vücut tarafından üretilemeyen ve vücutta bulunması gerektiği için esansiyel yağ asitleri olarak adlandırılan yağlardan olan omega-3 yağ asidi besinlerle veya takviyelerle vücuda alınabilir. Hücre zarlarının ayrılmaz bir parçasıdır ve hücre reseptörlerinin fonksiyonlarını etkiler. Kanın pıhtılaşmasını sağlar. İnflamasyona verilen yanıtı düzenler. Kalp ve damar hastalıklarına, egzama ve romatit artirit gibi iltihabik hastalıklara karşı koruyucudur. Kansere karşı koruyucu olduğu da pek çok çalışma ile tespit edilen omega -3 yağ asidi cildin elastikiyetinden ve sağlığından da sorumludur. Aynı zamanda depresyondan koruyucu özelliği ile ruhunu da besleyen kaliteli yağlar grubuna girer.
Kimler Omega-3 takviyesi almalı? Kalp-damar hastalığı öyküsü bulunan veya bu hastalıklar için risk grubunda yer alan bireyler, kilo problemi olan bireyler, Alzheimer/ Parkinson gibi nörolojik hastalığı olan veya bu hastalıklar için risk grubunda yer alan bireyler, stresli bir yaşama sahip olan ve yoğun çalışan bireyler.
JetNot; balık ve yağlı tohumlar en iyi omega 3 kaynaklarıdır. Fakat ülkemizdeki yetersiz balık tüketimi de düşünülürse sağlıklı bir yaşam için dönemsel olarak omega yağ asiterinin takviye olarak alınması ruhu ve bedeni genç tutar.
İdeal bir omega 3 takviyesi için etiket bilgisi dikkatli okunmalı ve EPA/DHA oranı yüksek, civa düzeyii kontrollü olmalıdır.
Mutlaka doktor veya diyetisyen kontrolünde kullanımı önerilir.

5. Probiyotik: Son 10 yılda uzayan insan ömrü, değişen yaşam koşulları ile birlikte sık sık duyduğun bu sağlığa dost bakteriler vücudun ikinci beyni olan bağırsakların sağlığından, sindirim sisteminin düzenlenmesinden, ruhsal durumun pozitif seyretmesine kadar birçok sistemde görev alıyor. Çeşitli sindirim ve emilim bozukluklarının tedavisinde de kullanılan bu bakteriler için gıda sanayiine ne kadar teşekkür etsek az! Çünkü yetersiz veya dengesiz beslenme düzeni, şehirleşmenin beraberinde getirdiği stresli yaşam, tüketilen besinlerin hijyenine dair soru işaretleri beynini yorduğu kadar bağırsaklarını, ruhunu da yoruyor. Bu bakteriler ise söz konusu olumsuz etkileri minimuma indirmekten sorumlu.
Kimler probiyotik takviye kullanmalı? Sindirim ve emilim bozukluğu yaşayan bireyler, kilo problemli yaşayanlar, stresli ve yoğun bir tempoya sahip olanlar, gebeler ve emziren anneler başta olmak üzere çocuklar da probiyotik kullanabilir.
JetNot; yoğurt, turşu vb. besinlerin içerisinde yer alan probiyotikler mide asidine karşı dayanıksız oldukları için değişen yaşam koşulları ile birlikte günümüzde vücudun yeterli sayıda faydalı bakteriye sahip olamaz. Doktor veya diyetisyen tavsiyesi ile yeterli sayıda bakteri içeren ve midede kayba uğramadan bağırsak florana yerleşme özelliğine sahip probiyotiklere biran öne hayatında yer ver!

Diyet takviyeleri günümüzde sağlık alanında bireylerin en çok harcama yaptığı alan. Tek bir makale ile bu dünyadan haberleri bitirmemiz mümkün değil. Bu senin için bir başlangıç olsun! Tanıdığın bu takviyeleri doktor veya diyetisyen görüşü almadan, dozları bir uzman tarafından belirlenmeden kullanmaman ise sana en önemli tavsiyem!
Doğru bilginin ışığında, sağlıklı ve formda günler dilerim.