PKOS ile zayıflamak mümkün!

PKOS nedir?
Polikistik Over Sendromu, kadınların %5 ile %10’unda görülen,
· Menstürasyonun görülmemesi veya düzensizliği,
· Aşırı tüylenme (hirşutizm),
· Erkeklik hormonlarının yüksek olması,
· Düşük doğurganlık kapasitesi (hatta gebe kalamama durumu),
· Obezite, özelikle karın etrafında görülen (abdominal) obezite
· Yumurtalıklarda çok sayıda kist oluşumu
semptomları ile tanımlanan klinik bir bozukluktur. Sen de eğer bu belirtilerden birine sahipsen ilk fırsatta bir kadın doğum uzmanından görüş almalısın!
PKOS HANGİ HASTALIKLARLA İLİŞKİLİDİR?
Birçok bilimsel çalışma; PKOS’un; insülin direnci, diyabet, obezite, düşük doğurganlık kapasitesi, kardiyovasküler hastalıklar ve endometrium kanseri gibi hastalıklar ile önemli ölçüde ilişkili olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda PKOS, kısa ve uzun dönemdeki etkileri nedeniyle, kadın sağlığını biyolojik ve psikolojik olarak önemli ölçüde etkiler. Bu sebeplerle PKOS, kesinlikle ihmal edilmemesi gereken önemli bir sağlık sorunudur! Malesef çok yaygın olarak “PKOS teşhisi sonrası tedaviyi önemsememe durumu” gözlenmektedir. Ancak artık (!) beden sağlığını çok yönlü olarak etkileyen bu hastalığı ciddiye alma zamanı geldi!
PKOS VE İNSÜLİN Direnci
PKOS ile gözlenen hormonal bozukluklar nedeniyle insülin direnci ortaya çıkabilmektedir. İnsülin direnci ise; iştah kontrolünde zorlanma ve yaygın olarak karın etrafında yağlanma ile kendini göstermektedir! Eğer PKOS teşhisin var ve sık aralıklarla sağlıklı ara öğünler yapmıyor isen; hem ani şeker düşmesi (hipoglisemi), sonrasında kontrol edilemeyen iştah atakları yaşarsın, hem de kilo kontrolünde ve kilo vermekte zorlanma ile karşılaşabilirsin! PKOS’lu hastalarda yaklaşık olarak %35-40 oranında bozulmuş glikoz toleransı ve Tip 2 diyabet görülmektedir! Bu nedenle şeker hastalığına yakalanmamak için insülin direncine uygun beslenme programı izlemelisin!
PKOS ve OBEZİTE
PKOS hastalarında %40-60 oranında abdominal (karın etrafı) yağlanma şeklinde karşımıza çıkan obezite gözlenmektedir. PKOS’lu kadınlar; boy uzunluğuna göre normal bir vücut ağırlığına sahip olmalarına rağmen yüksek yağ oranları ile karşılaşabilirler. Bu nedenle sadece tartı sonucu değil vücut bileşimi ve vücut yağ oranı da değerlendirilmelidir!
Vücut yağ oranı artışı, vücut deformasyonundaki ilk adımdır! Özellikle PKOS’lu kadınlarda karın etrafı yağlanma ve selülit probleminin önüne geçilmez ise; bu problem obezite ile sonuçlanır. Bu nedenle PKOS teşhisin var ise, öncelikle bir endokrin uzmanından ve konusunda uzman diyetisyeninden mutlaka danışmanlık almalısın!
PKOS VE KALP DAMAR HASTALIKLARI
PKOS, kanda androjen (erkeklik) hormonlarının yüksek olduğu bir hastalık olduğu için, bu yüksek androjen seviyesinin, kan yağları üzerinde olumsuz etkisi vardır. Yüksek trigliserit ve azalmış HDL kolesterol seviyeleri durumunda da; kalp-damar hastalıkları riski artmaktadır! Bu nedenle antioksidan kapasitesi yüksek ve kalp damar dostu besinlerle beslenmelisin!
FAZLA KİLOLARININ TEK SORUMLUSU PKOS DEĞİL!
Ancak mevcut fazla kilolarının tek sorumlusu elbette PKOS teşhisin değil! İnsülin direnci gözlenen bireylerde uzman doktor kontrolünde uygulanan tedaviye eşlik eden doğru bir beslenme programı ile ideal kiloya ulaşmak ve bu sağlıklı vücut ağırlığını korumak sandiğından da kolay! J
PKOS ve KİLO KAYBI İLİŞKİSİ
Bilimsel çalışmalar; PKOS'li obez kadınların sadece %5-10 oranında kilo kaybetmesi ile 6 ay içinde PKOS’lu kadınların %55-100'ünde metabolik ve hormonal bozukluklarının düzeldiğini göstermiştir.
PKOS tedavisi sırasında kilo kaybı en iyi tedavi yöntemidir. Sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı ile;
· İnsulin direnci azalır.
· Serum androjen konsantrasyonları azalır.
· Overlerin boyutu ve over kistlerinin sayısı azalır.
· Plazma lipid seviyeleri düzelir.
· Ovülasyonu ve doğurganlık kapasitesi artar.
PKOS İLE ZAYIFLAMAK MÜMKÜN
PKOS’lu kadınlarda doğru kilo yönetimi ile ideal kiloya ulaşmak için insülin direncine uygun diyet programı izlenmelisin.. PKOS’da sağlıkla ve doya doya beslenmenin püf noktaları senin için geliyor;
· Öncelikle tükettiğin karbonhidrat kaynağını doğru seçmelisin! Bir besinin kan şekeri yükseltici etkisine “glisemik indeks” denir. Glisemik indeksi yüksek besinler insülin direncini tetikler! Bu nedenle glisemik indeksi düşük “tam tahıllı” buğday ürünlerinden ekmek, tam buğday makarna seçeneklerini kullanabilirsin!
· Günde 3 ana 3 ara olmak üzere; toplamda en az 6 öğünle beslenmelisin! İnsülin direnci sebebiyle ani kan şekeri yükselmesi ve düşüşüne engel olmak için pratik ve tok tutucu sağlıklı ara öğünler yapmalısın!
· Tek başına rafine şeker içeren besinleri tüketmemelisin!
· Sofrandaki doymuş yağı azaltmalısın! Süt ve ürünlerinde yağsız seçenekler sayesinde doymuş yağlardan bedenini arındırabilirsin!
· Fiziksel aktiviteyi yaşam tarzına dönüştürmelisin! Ancak hayat boyu devam ettiremeyeceğin bir spor yerine, haftada en az 3 gün 45 dk yürüyüş ile metabolizmanı hızlandırarak insülin direnci ile savaşmaya ne dersin?
· Mevsimine uygun rengarenk sebze ve meyveye erişebildiğin sürece “bağırsak detoksu” yapmamak için hiçbir sebebin yok! Her gün 2-4 porsiyon sebze, 3-5 porsiyon meyve tüketerek hem bağırsaklarına hem de bağışıklık sistemine destek olarak metabolizmanı hızlandırabilirsin!
· Günde 6-8 saat kaliteli bir uyku ile saat 23:00-05:00 saatlerini arasında hormon salgılanmasına destek ol! Böylece dinç bir bedenle güne merhaba de!J
· Akşam saatlerinde tüketeceğin kafein uyku kaliteni olumsuz etkiler! Bu nedenle 17:00 kafein tüketimi için son saat!
· 2-3 litre su tüketmek kilo kontrolünde en iyi yardımcıdır! % 55-60’ı sudan oluşan bedenini her gün düzenli olarak 2 -3 litre su ile buluşturmalısın!
PKOS teşhisi koyulmuş birçok kadın, doğru planlanmış bir beslenme programı ile bu hastalığa galip gelmektedir. Sen de metabolizmanı uyandırmaya ve doya doya zayıflamaya ne dersin?
Sevdiklerinle Sağlıklı ve Doya Doya Yaşam dileklerimizle..