Kaktür Ailesi Üyesi: Dragon Fruit

Kaktüs ailesi üyelerinden birisi ile tanışmaya hazır mısın? Son yıllarda dışı ve içi farklı canlı renklerde olan, ejder meyvesi olarak da adlandırılan pitaya, birçok meyve salatasına renk katan besinler arasında. Genelde sarı, beyaz ve kırmızı pitaya türleri bilinmekle beraber, daha çok tüketilen türleri beyaz ve kırmızı renkli olanları 
Sen de pitayanın yararları hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsan, makaleyi okumaya devam etmelisin.
Bağırsak bakterilerinin en güzel besini: Pitaya, prebiyotik içeriği sayesinde bağırsak bakterilerinin dostu arasında yer alıyor. Prebiyotik besinler probiyotiklerin gelişimi için önemli besin kaynakları arasında. 2010 yılı Food Chemistry’de yapılan araştırmaya göre pitaya yüksek miktarda oligosakkarit içeriği ile prebiyotik etki gösteriyor. Çalışmaya göre karışık oligosakkarit türleri içeren pitaya bağırsaktaki yararlı bakteriler olan Lactobacillus ve Bifidobakteri türlerinin gelişimine de destek sağlıyor.
Kolesterol düşürücü: 2012 Borneo Science yayınlarındaki bir çalışmaya göre pitaya yüksek lif içermesi sayesinde, tip 2 diyabetlilerin kolesterol değerlerinde tüketim miktarının artışına ters orantıyla düşüş gözleniyor. Pitayanın yüksek oranda lif içermesi, hastaların LDL(kötü kolesterol) değerinin düşmesine yardımcı olurken HDL kolesterolde de (iyi kolesterol) düşük miktarlarda da olsa artış gözlemleniyor.
Yüksek Antioksidan: Pitaya yüksek fenolik bileşen içeriği sayesinde antioksidan etki taşıyor. Araştırmalara göre pitaya antioksidanca zengin olması sayesinde bağışıklığı arttırıcı özellik gösteriyor. Planta Medica dergisindeki bir çalışmaya göre pitaya oksidatif hasarı önleme ve tümör büyümesini engelleyici etkiyle kansere karşı da koruyucu!
Kan Şekeri: Borneo Science dergisinde yapılan araştırmaya göre özellikle kırmızı pitaya, lif içeriği sayesinde tip 2 diyabetli kişilerin kan glikoz değerlerini düşürmeye yardımcı oluyor. 2016 yılında Public Library of Science’daki araştırmada, farelerle yapılan bir çalışmada pitaya tüketiminin kan şekerini ve salınan insülini düşürerek insülin direncini azaltmada etkili olabileceği söylenmektedir. Fakat net sonuçlara varmak için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir 
Sağlıklı Yağ Kaynağı: Pitaya sağlıklı yağ kaynaklarını içeren meyveler arasında yer alıyor! İçerdiği yağ asitleri, vücutta sentezlenmeyen türden olup dışarıdan zorunlu olarak alınması gereken yağ asitleri grubunda yer almaktadır. 2015 yılı Journal of Drug Metabolism & Toxicology’deki bir yayına göre pitaya içeriğinde %50,8 oranında linoleik asit, %21,6 oranında oleik asit ve %12,6 oranında da palmitik asit içermektedir. Bu yağ asitlerinden özellikle linoleik ve alfa linolenik asit hücre membranları ve metabolik ilerleyiş için büyük önem taşımaktadır. İnsanlarda bu yağ asitleri hücre membranı, beyin fonksiyonları ve sinirsel iletimde temel rol oynamakla beraber bu yağ asitleri atmosfer oksijenini kan plazması içine taşıyarak hemoglobin sentezini de destekleyici etki göstermektedir.
Sağlık anlamında yüksek antioksidan ve vitamin içeriği ile bilinen pitaya, beslenmende değişiklik yaratmak için kullanabileceğin bir besin türü. Fakat her anlamda mucize bir besin olmadığını unutma, aslında onun da tükettiğin diğer meyvelerin yararları açısından çok büyük bir farkı yok  Bu yüzden beslenmeni çeşitlendirmek adına pitayayı kullanabilirsin, fakat sonucunda mucize beklememelisin.