İlk 1000 Gün Kefir

Kefir Türkler tarafından 5000 yıl önce bulunmuştur. Hayvanların sütlerinden mayaladıkları kefir en değerli içecekleri olmuştur. Hatta Avrupa’da yaşanan salgınlardan Türklerin etkilenmediğini gören Avrupalı tarihçiler kefiri mucizevi içecek olarak kayıtlara geçmiştir. Kafkaslarla kefirin ilişkisi de malum. Uzun yaşam öykülerinin, hastalık geçirmemelerinin nedeni olarak gençlik iksiri kefiri benimsemişlerdir.

Kefir güçlü yapısı gereği öncelikli tüketmemiz gereken içeceklerden. Antimikrobiyal, antikarsinojen, antioksidan, probiyotik ve prebiyotik içeriğiyle tam bir sağlık deposu. Bu nedenle hamilelik ve emzirme dönemlerini kapsayan ilk 1000 günde, bebeğinle paylaştığın bedenini ve anne sütünü sağlıklı bakterilerle donatmalısın. Ağız florandan başlayarak tüm vücut floranı iyileştirmen; 

  • Hamilelikte özellikle kefir tüketimi Grup B Beta Streptococcus adlı bakterinin çoğalmasını önleyerek sepsis, menenjit ve pnömoni gibi ciddi enfeksiyonların görülme riskini azaltır, 
  • Erken doğum, gestasyonel diyabet ve preeklampsi görülme riskini azaltır,  
  • Mantar ve idrar yolları enfeksiyonunu önler,  
  • Progesteron seviyesinin artmasına bağlı gerçekleşen kabızlığı önler,  
  • Hamilelikte baskılanan bağışıklığını güçlendirir, 
  • Doğum sonrası yükselebilen kolesterol seviyeni dengeler, 
  • Doğum sonrası bebeğinde alerji ve kolik görülme riskini azaltır, 
  • Lohusa depresyonu görülmesini azaltır, 
  • Anne sütünün probiyotik içeriğini destekleyerek bebeğinin ilk yılda gelişen bağırsak florasını güçlendirir, 
  • Bebeğinde alerji ve egzema görülmesinde ve tedavisinde etkilidir, 
  • Uykusuzluk halini azaltır, uyku kalitesini artırır, 
  • Fermente olması, maya içermesi sayesinde anne sütünü artırır :) 
Kefir yapımı iki şekilde olmaktadır: geleneksel ve endüstriyel. Güvendiğin kaynaklardan kefir tanelerine ulaştığında istediğin süt çeşidi (inek, keçi, koyun, pirinç, soya, hindistancevizi) ile geleneksel yöntem kefir mayalayabilirsin. Tercih ettiğin süt kaynağının pastörize olmasına lütfen özen göster. Yine de mayalarken çok dikkatli olman ve riskini göz ardı etmemen gerekir. Kefir tanelerinin saklanma koşulları uygun olmadığında patojen bakterilerin üremesi için uygun bir ortam haline gelir. Lütfen dikkat et, mayaladığın kefirin rengi süt beyazı renginde olmalıdır. Eğer renginde bir değişiklik görüyorsan taneler bozulmuş demektir, asla tüketmemelisin.

Ki senin hamilelik ya da emziklilik gibi çok özel süreçlerde olduğunu düşünecek olursak, tavsiyem her aşamada kontrolden ve analizden geçen endüstriyel kefirleri tüketmendir. Evde mayaladığın kefirin bakteri analizini yapamazsın. Kefir tanelerindeki bakterilerin çeşidini bilemezsin. Bu nedenle içinde ne olduğunu bildiğin, etiketini okuyabildiğin endüstriyel kefirleri tercih etmek önceliğin olsun. Dersen ki “ben kendi kefirimi kendim mayalarım”, o zaman yukarıda belirttiğim noktalara dikkat etmeyi unutma sevgili anne.

İlk 1000 gün boyunca kefirli günler hep seninle olsun…