Alkali Diyet Efsaneleri

Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki alkali diyetin hiçbir bilimsel dayanağı yoktur! Bu diyetin savunucularına göre; ‘’Yoğunluklu asitli yiyeceklerle beslenirsek vücudumuzun pH’ı asit tarafa kayar ve şişmanlık, kanser, diyabet, hipertansiyon birçok kronik hastalıkla mücadele içinde oluruz.Alkali diyet ise bu hastalıklardan korunmanızı sağlar.’’
NEDİR ALKALİ DİYET?
Alkali diyetin temeli; et, süt, şeker,kafein, alkol, yapay ve işlenmiş gıdalar tüketmekten kaçınmak. Ve de daha fazla taze meyve ve sebze,kuruyemiş tüketerek vücudun pH seviyesini dengede tutmaktır.
Bu program ile her gün 0,5 kilo olmak üzere ayda 15 kg’ı hızlıbir şekilde vereceğiniz vaat edilince ‘’Bu pazartesi başlıyorum’’ diyebilirsiniz.Ancak unutmayalım ki en kolay yöntem en sağlıklı yöntem değildir!!
EFSANE 1: KANINIZI ALKALİYE ÇEVİRİN KALICI BİR ŞEKİLDE ZAYIFLAYIN!
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi alkali diyet bilimsel verilerle kanıtlanmış bir diyet değildir! Sağlık otoriteleri
 alkali diyetinin tamamen gereksiz olduğunu, vücudumuzun zaten doğal olarak pH’ını korumak için tasarlandığını düşünüyor.Peki, araştırmalar ne diyor? Böbreklerimiz olmasaydı alkali diyet başlığı altında kabul ettirilmeye çalışılan abur cubur bilgiler doğru olabilirdi. Ancak vücudumuzun hemostatik dengesini sağlayan böbreklerimiz sayesinde; asidik besinleri beslenmemizde artırsak bile, kanınız alkali düzeylerde kalır. Evet, vücudumuzun kendi kendine çalışan bir tamponlama sistemi vardır size düşen görev; daha sağlıklı kalabilmek ve daha uzun yaşayabilmek adına renkli sebze ve meyveleri beslenmenizden eksik etmemektir.
EFSANE 2:İDEAL VE SAĞLIKLI KİLONUZA ULAŞABİLMEK İÇİN KAÇ KİLO VERMENİZ GEREKİR? CEVABINIZ NE OLURSA OLSUN 2 İLE ÇARPIN, SONUÇ; İDEAL KİLONUZA ULAŞABİMEK İÇİN MAKSİMUM GÜN SAYISINA KAVUŞTUNUZ!
Alkali diyet size her gün 0,5 kg vermeyi vaat ediyor peki sizce en kolay yöntem en sağlıklı ve en kalıcı yöntem mi? Bu sorunun cevabını çoğumuz biliyoruz, tabi ki DEĞİL!!Peki neden hala bir umutla tekrar ve tekrar duyduğunuz ilk popüler diyette kendinizi buluyorsunuz? Çünkü hızlı kilo kaybetmek kulağa güzel geliyor ve o anda ne vücudunuza vereceğiniz zararları ne de sonrasında alacağınız kiloları düşünüyorsunuz. YAPMAYIN!Haftalar belki aylar boyunca sadece alkali değeri yüksek meyveler, sebzeler, yağlar yemenizi öneren bir diyeti ömür boyu yaşam tarzı haline getirebilecek misiniz? Unutmayın sağlıklı beslenmek; sağlıklı beslenmeyi öncelikli yaşam tarzınızda benimseyerek kalıcı kilo vermek demektir.
EFSANE 3:SAĞLIKLI VE KALICI KİLO KAYBI İÇİN; PH’INIZI YÜKSELTİN!
Alkali diyete göre; ‘’Vücudunuzun bütün kan hücrelerini dönüştürmesi 3-4 ay alır. 3-4 ay alkali beslendikten sonra; sağlıklı kan ile sağlıklı bir vücuda sahip olacaksınız ve bu sağlıklı vücudun fazla kilolarla hiçbir işi kalmamış olacak.’’Konunun kalorilerle, enerji değeri yüksek besinlerle ya da aşırı şekerli, yağlı besinlerle hiçbir ilgisinin olmadığını sadece kimyasal olarak alkali beslenmeye dayandığını vurgulayan bu yöntem, kulağa ne kadar da bilimsel gelse de bir o kadar bilimsellikte uzak aslında…Daha net bir örnek vermemiz gerekirse; alkali diyet avokadoyu vücudumuzda asitleri nötrlediği için yıldız besin olarak alırken; yine aynı şekilde yağ grubundan saydığımız fıstık için‘’Fıstık yemeyin! Fıstık son derece asidiktir ve 27’nin üzerinde maya içerir.’’ diyor. Oysaki her iki besinin de vücudumuza ayrı ayrı faydaları olmakla beraber yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde bu diyette soya filizinde de B12 içeriğinden bahsediliyor. Unutmayalım ki; B12 sadece hayvansal kaynaklardan alabileceğimiz bir vitamindir ve bitkisel kaynaklardan karşılamamız mümkün değildir. Bu ve bunun gibi birçok örnek Alkali diyetin bilimsel destekli bir akım olmadığı açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
EFSANE 4: DOĞRU SU ALKALİ SUDUR!
Alkali diyet; ‘’Sağlıklı bireyler için günlük yaşantıda tüketilen suyun en az 9.5Ph’a sahip olmasını hatta ciddi obezite ve ciddi sağlık problemi olan bireylerde 11,5-12,5 seviyesinde tüketilmesini’’ öneriyor. Dünyanın sayılı doğal kaynaklarından çıkan en kaliteli sularının bile 6.65-7.53 Ph değerlerinde olduğunu söylersek aradaki uçurumu çok daha rahat görebilirsiniz… Bu konu hakkında öncelikle sizden isteğimiz; alkali besleneceğim, kilo vereceğim diye suyunuza İngiliz karbonatı ya da alkali damlalar eklemeyi BIRAKIN! Peki mükemmel su için tavsiyeler neler? Dünya Sağlık Örgütü (WHO) “İçilebilir Su Kalite Rehberi” adı altında yaklaşık 600 sayfalık bir doküman yayınlamıştır. Bu dokümanda vurgulanan en önemli nokta suyun pH’sının insan sağlığına etkisinin olmadığıdır. İngiliz karbonatı; tam adıyla ‘’sodyum bikarbonat’’ sağlıklı bir bireyin vücuduna sodyum yüklemesi yapmaktan başka bir etki göstermez ,gösteremez!!Tam tersi sağlığınızı riske atarak, ödemin en korkulu rüyası olan tuz yüklemesiyle birlikte vücutta su tutulumuna davetiye çıkarırsınız.
Vücudumuz hiçbir şekilde yüksek alkali derecesine sahip suyu tüketmek için yaratılmamıştır. Bu sebeple pH’sı 8’in üstünde olan alkali suların kesinlikle tercih edilmemesi gerekmektedir.
EFSANE 5:BU PROGRAMDA TUZ ÖNERİLİYOR!
‘’Kristalize yapıdaki sodyum sizi alkali tutacaktır.’’ görüşünü savunan alkali diyeti, tuzu da alkalik yapıda elektron zengini tuz olarak sofralarınızda bulundurun diyor. Kardiyovasküler hastalıkların ölüm nedenlerinin ilk sıralarını aldığını bildiğimiz bir dünyada yaşıyoruz! Günlük almamız gereken tuz miktarı belli, o da maksimum5 gram!!Aşırı tuz tüketimi kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, böbrek hastalıkları ve felçlere kadar bir çok sağlık sorununa davetiye çıkarıyor.
ŞİMDİ SİZE SORUYORUZ;
SAĞLIKLI BESLENME DEVRİMİ Mİ YOKSA BİR BAŞKA MODA DİYET Mİ?
Karar sizin… İki hafta boyunca sadece alkali meyveler, sebzeler yemenizi öneren bir diyetten fayda göremeyip, bir de protein diyeti deneyelim diyerek haftalar boyunca pumalar gibi beslenmenizi öneren bir diyet kitabı mı?
Kilo kaybedeyim derken sağlığınızı kaybetmeyin! Sağlığınızın her şeyden kıymetli bir hazine olduğunu unutmayın!
Doya doya yaşamak bir ayrıcalıktır!.. Doya doya zayıflamak ise dönüşümsüz kilo kaybının altın kuralıdır.